Osteoartrit

Osteoartrit, eklemlerin aşındığı dejeneratif bir eklem hastalığıdır. Artritin en yaygın şeklidir ve çoğunlukla yaşlı insanlarda görülür, ancak daha genç yaşlarda da ortaya çıkabilir.

Osteoartrit nedir?

Osteoartrit hala eklemlerdeki kıkırdağın yaşla birlikte aşındığı bir durum olarak görülüyor. Ancak son bilimsel gelişmeler bu duruma bakış açımızı değiştiriyor. Artık iltihaplanmanın hem eklemlerde hem de vücut genelinde önemli bir rol oynadığını anlıyoruz. Bu iltihaplanma kıkırdak hasarına, ağrıya ve nihayetinde eklem fonksiyonlarının kaybına yol açabilir. Bu yeni görüş, genetik faktörler, metabolizma, enflamatuar süreçler ve eklem dokusunun yıkımı ile onarımı arasındaki denge arasındaki karmaşık etkileşimi vurgulamaktadır.

Bu yeni görüşler osteoartrit tedavisinde de yeni bir bakış açısına yol açmaktadır. Geleneksel tedaviler, hastalığın altında yatan nedenleri ele almadan, esas olarak semptomların giderilmesine ve ağrının azaltılmasına odaklanmaktadır. Yeni yaklaşım, inflamasyonu kontrol etmeye odaklanarak durumu özünde ele almaktadır. Bu, durumun ilerlemesini yavaşlatabilir veya hatta durdurabilir.

Genellikle çeşitli faktörleri içeren karmaşık bir durumdan bahsediyoruz. Önleyici tedbirler ve sağlıklı bir yaşam tarzı osteoartrit riskini azaltmaya yardımcı olabilir.

Osteoartrit ile ilgili hangi belirtileri yaşıyorsunuz?

Osteoartriti olan kişiler genellikle ilk belirti olarak eklemlerde ağrı yaşarlar. Ağrı hareketle kötüleşir ve dinlenme sırasında azalır. Buna ek olarak, özellikle bir süre dinlendikten sonra eklemler genellikle sertleşir. Ağrı ve sertlik eklemlerin daha az hareket etmesine neden olabilir. Bazen buna hareket sırasında bir gıcırdama sesi eşlik eder. Eklemdeki iltihaplanma da şişmeye neden olabilir.

Bu yenilikçi tedavi şekli kişiselleştirilmiş bir yaklaşım içerir. Her hasta için, durumun altında yatan neden belirlenir ve tedaviler hastanın enflamatuar profillerine göre uyarlanır.

Osteoartrit tüm vücuttaki eklemlerde ortaya çıkabilir:

Diz
Omuz
Kalça
Ayak veya ayak bileği
El veya bilek
Omurga

Osteoartritin olası nedenleri nelerdir?

Metabolik sendrom

Metabolik sendrom osteoartrit gelişme riskini etkileyebilir. Metabolik sendrom, obezite, yüksek tansiyon, yüksek kan şekeri seviyeleri ve anormal kolesterol seviyeleri gibi faktörlerin bir araya gelmesiyle karakterize edilen bir durumdur. Bu faktörlerin tümü, esas olarak iltihaplanmaya, eklemler üzerindeki aşırı strese ve kıkırdak bileşimindeki değişikliklere katkıda bulunarak osteoartrit riskinin artmasıyla ilişkilidir. Bu nedenle kilo verme, düzenli egzersiz ve sağlıklı bir diyetin sürdürülmesi gibi metabolik sendrom bileşenlerinin kontrol altına alınması osteoartrit riskinin azaltılmasına yardımcı olabilir.

Uzun süreli stres

Eklemlerin uzun süre aşırı veya yetersiz kullanımı osteoartritin gelişmesine veya kötüleşmesine katkıda bulunabilir. Bir eklem üzerinde tekrarlanan stres veya ağır yüklenme gibi aşırı kullanım, kıkırdak aşınmasını hızlandırabilir ve eklem yapısına zarar verebilir. Öte yandan, az yüklenme eklem çevresindeki kasların zayıflamasına yol açarak eklemin stabilitesini ve desteğini azaltabilir ve osteoartrit riskini artırabilir. Dengeli, ılımlı bir yüklenme ve düzenli egzersiz, aşırı aşınma ve yıpranmayı önlemeye ve sağlıklı eklemleri korumaya yardımcı olabilir.

Fazla kilolu

Aşırı kilolu olmak osteoartriti önemli ölçüde etkileyebilir. Eklemler üzerindeki yükü artırarak kıkırdak aşınmasının hızlanmasına neden olur. Bu da ağrı, sertlik ve hareket kabiliyetinde azalma gibi semptomların kötüleşmesine neden olabilir. Dahası, aşırı kilolu olmak iltihaplanmayı teşvik ederek osteoartritin ilerlemesini hızlandırabilir. Bu nedenle kilonun azaltılması, semptomların yönetilmesinde ve osteoartritin ilerlemesinin yavaşlatılmasında önemli bir rol oynayabilir.

Yaş

İnsanlar yaşlandıkça, eklemleri doğal aşınma ve yıpranmaya ve kıkırdak dejenerasyonuna uğrar. Bu durum kıkırdak dokusunun kaybına yol açarak ağrı, sertlik ve hareket kabiliyetinde azalma gibi osteoartrit semptomlarına neden olabilir. Bu nedenle yaşlı bireylerde, özellikle yaşa bağlı aktiviteler ve yıpranma nedeniyle daha fazla stres altında kalan eklemlerde osteoartrit gelişme riski daha yüksektir.

Genetik faktörler

Aile bireylerinde osteoartrit olan hastalarda osteoartrit gelişme riski genellikle daha yüksektir.

Cinsiyet

Cinsiyet, osteoartrit gelişme riskinde rol oynayabilir. Genel olarak, kadınların osteoartrit geliştirme riski erkeklerden daha yüksektir, özellikle de el ve diz osteoartritinde. Östrojen gibi hormonal faktörler bu cinsiyet farklılıklarına katkıda bulunabilir. Buna ek olarak, erkekler ve kadınlar arasındaki fizik, kas gücü ve aktivite düzeyindeki farklılıklar da bu durumun ve semptomlarının riskini etkileyebilir.

Önceki yaralanmalar

Bir yaralanma veya kırık gibi önceki yaralanmalar eklemdeki kıkırdağa zarar verebilir ve osteoartrit gelişme riskini artırabilir. İlk yaralanma iyileşse bile, yaralanma eklem yüzeyinde kalıcı hasara neden olarak kıkırdağın daha hızlı aşınmasına ve nihayetinde osteoartrite yol açabilir. Daha sonraki osteoartrit riskini azaltmak için yaralanmaları uygun şekilde tedavi etmek ve rehabilite etmek önemlidir.

Tutum

Yanlış duruş, eklemler ve kıkırdak yapılar üzerinde aşırı baskı ve stres oluşturarak osteoartritin gelişmesine veya kötüleşmesine katkıda bulunabilir. Örneğin, kötü duruşla uzun süre oturmak veya ayakta durmak sırt, boyun, kalça ve dizler gibi belirli eklemlerde zorlanmaya yol açarak kıkırdak aşınmasını hızlandırabilir ve osteoartrit gelişimine neden olabilir. İyi bir duruşun yanı sıra düzenli esneme ve egzersiz, eklemler üzerindeki baskıyı azaltmaya ve osteoartrit riskini azaltmaya yardımcı olabilir.

Osteoartritin eş nedeni olarak metabolik sendrom

Osteoartrit geleneksel olarak eklemlerin yıpranması ve yaşlanmasından kaynaklanan bir durum olarak görülür. Ancak, metabolik faktörlerin de osteoartrit gelişiminde rol oynadığına dair kanıtlar giderek artmaktadır. Mekanik aşınma ve metabolik faktörler birbirlerini etkileyip güçlendirerek osteoartrit gelişimini daha da ilerletebilir.

Metabolik sendrom beş ana özelliğin bir araya gelmesiyle karakterize edilir:

Aşırı kilolu veya obez, özellikle bel çevresinde.
Yüksek kan basıncı (hipertansiyon).
Yüksek kan şekeri seviyeleri (hiperglisemi).
Yüksek trigliserit seviyeleri ve/veya düşük HDL kolesterol.
İnsülin direnci, hücrelerin insüline uygun şekilde yanıt vermemesi sonucu kan şekeri seviyelerinin yükselmesine neden olabilir.

Metabolik sendromunuz olup olmadığını nasıl belirleriz?

Yukarıda belirtilen özelliklerden üç veya daha fazlasının varlığı genellikle metabolik sendrom olarak kabul edilir, ancak kesin kriterler farklı sağlık kuruluşları ve kılavuzlar arasında farklılık gösterebilir. Bunu aşağıdakilere bakarak ölçüyoruz:

BMI
Kan basıncında artış
Göbek ölçüsü
Muhtemelen ek idrar glikoz ölçümü

Metabolik sendromun hafif formundan kaynaklanan osteoartrit için GOED Tıp Merkezi'nde bir yaşam tarzı programı uygulamanızı tavsiye ediyoruz. Metabolik sendromun şiddetli formları için, olası ileri tıbbi tedavi için aile hekiminize yönlendirileceksiniz.

İletişime geçin

Osteoartrit için PRP tedavisi

PRP tedavisi nedir?

GOED Tıp Merkezinde, PRP (Trombositten Zengin Plazma) ile rejeneratif tıp konusunda uzmanız. PRP aynı zamanda ACP (Otolog Şartlandırılmış Plazma) olarak da bilinir. Bu, hastanın kendi vücudundan aldığımız yüksek dozda trombosit içeren plazmayı tendonlara, eklemlere ve bağlara enjekte ettiğimiz bir tedavidir. Bu doğal olarak kasların, tendonların, eklemlerin ve bağların onarımını uyarır.

Osteoartritte neden PRP ile tedavi ediyoruz?

PRP ağrıyı azaltmak, işlevi iyileştirmek ve muhtemelen etkilenen kıkırdağın iyileşme sürecini desteklemek için kullanılır. Özellikle diz osteoartriti için popülerdir, ancak diğer eklemler için de kullanılır.

PRP ile tedavinin uzun vadeli yan etkileri yoktur. Bu, tekrar tekrar kullanıldığında yan etkileri olabilen kortikosteroidlerle tedavinin aksine bir durumdur.

PRP ne kadar etkilidir?

Çoğu çalışma ve en iyi sonuçlar, hafif ila orta derecede osteoartrit semptomları olan hastalarda elde edilmiştir. Büyüme faktörü sayısı artırılmış trombosit enjeksiyonu olan ACPmax ile bir tedavi küründen sonra, hastaların 80%'si etkiden memnun kalmıştır. Şiddetli aşınma ve yıpranmada başarı oranı düşmektedir. Hastanın genel sağlık durumu da tedavinin etkinliğine katkıda bulunur. Bu, kişiselleştirilmiş tedavi planında dikkate alınır.

PRP (Trombositten Zengin Plazma) hastanın kendi kanından yapıldığı için, çok az veya hiç yan etkisi olmayan ve enfeksiyon veya bağışıklık reaksiyonu riski düşük olan çok güvenli bir enjeksiyon olarak kabul edilir. En yaygın yan etkiler enjeksiyon bölgesinde geçici ağrı veya rahatsızlıktır.

PRP (Platelet Rich Plasma) tedavisinin sigorta şirketiniz tarafından karşılanmadığını lütfen unutmayın.

GOED Tıp Merkezi

GOED Breda Tıp Merkezi
Oude Vest 3B
4811 HR Breda

T. 076 204 32 40
E. info@goedmedischcentrum.nl

Bizi takip edin:

Gizlilik Politikası